May 20, 2009

Aha! Ani

Hislerin yol gosterdigi bir kayip adada yasiyor o "aha iste buldum benim icin en dogrusu buymus" anlari...Oyle olmali ki bunca zamandir kendime sormus oldugum sorulara dusunceler bir cevap uretemedi.


Bosuna degil bu yazidan once buraya karaladiklarim...


Populeritesi umrumda olmadi belki bu yuzden blogumun. Gundelik telaslarim, seyhatlarim, renkler, evler, yuzler degildi buraya yazmak istedigim...Halbuki kalabalik bir evin hayat dolu odalarinda buyumus, hayaller kurmus, sehirler gezmis, yuksek lisanslar yapmis, yalniz kalmis, sevgiyi hissetmis bu insanin hayata dair anlatacaklari daha coktu...Yazamadim cunku icimdeki o ses hepsinden daha buyuktu.


Bir sey yapmali ve yaptigin o seyden mutlu olmalisin sen...

Ben ellerimle bir seyler yapmayi kucuklukten beri cok severim. Dikis, orgu, resim, yemek...Ama bu ciddiye alinacak bir sey degildi benim gozumde. Saatlerimi harcayip ustalasmadim. Meslek sahibi olmak baska bir seydi. Iyi okullarda okumak, muhendis olmak gibi mesela. Okudum. Oldum.

Yazmakla aram kendimi tanimamla orantili olarak gelisti ama bu sadece deneyimdi benim icin, ugrasi degil. Hala bilmiyorum yazarak nasil para kazanilir? Akademik makale disinda. Uzerinde ismimin yazili oldugu sey sadece master tezlerim oldu.

Sozler ya basit, sade, masum halleri icten anlatmali yada guclu uyaricilar olmaliydi insanlarla dialoglarimda. Alip duvara carpan cinsinden...Bire-bir dialoglarla karsimdaki insanin hayatina kocluk ederken buldum hep kendimi. Bunun tek tarafli olmasini ben istedim.

Kirik, yuksunmus, uzgun, vazgecmislerin karsisinda onlari ozel, anlamli, harika hissetmeleri icin icimde birseyler hep onlari motive etmem gerektigini soyledi, suskun kalamadim. Cunku benim icin basari asil dusenlerin kalkmasini saglamakti. Bu yardimi profesyonelce veren insanlarla hic tanismadim, onlari rol modeli olarak gozlemleyemedim malesef. Bunu sistematik olarak yapmanin yollari olmaliydi.


Bu hayatta bir seyler insaa etmenin ne kadar zor oldugunu gordum. Yikmanin kolayligini...Insaa etmek, niyet ile baslayan bir isti ama hayat sana uymayan yollardan illaki seni geri dondurmek zorundadir. Her iyi niyetli tesebbusun neticiesinin herzaman iyi sonuclanmadigi gibi. Sokratesin kendini tani lafini bosuna kazimamislar.

Ne yaparsam mutlu olurum sorusu, sonsuza dek salinip duracak bir sarkac gibi kafamin icindeki diger butun seyleri hipnotize ediyor. Bu hipnoz seyansindan uyanip yola koyulmayi cok istiyorum artik...

No comments: