Atanamayan ogretmenler gibi atilamayan twitler, gonderilemeyen emailler, kanalize edilememis dusunceler, aktive edilememis arkadasliklar, iyilik yoluna harcanamamis paralar, gidelememis tatiller, davet edilememis misafirler de beynin bir kosesinde siralarinin gelecegi gune kadar zihnin kalabaligi olarak yasarlar. Onlarin acizligi fiili yapanin zihninden, tefekkursuz fiile donusturmeyen gonule bir fikir olarak kendi kendilerine dusememeleridir.
Moral bozuklugu dedigimiz sey, boylesi bir zihnin kalabaligindan beslenen sinek misali vizildayarak dolasir. Savusturursunuz, gelir. Gitti galiba dersiniz, kara sinsi bir golge gibi zihninizin duvarlarinda dolanir. Gider, gelir, Gelir, gider. Boyledir. Beslendikce ordadir.
Moralini bozma...Demek ki duzelttigin bir zihin var, demek ki herseyi yerli yerine koydugun, kalabalikliktan kurtardigin bir alan var ki bozabiliyor bir sey onu. Moralini bozan seyden uzak dur. O yasamin tadi tuzu, yeraltindan fiskiran su kaynagi, sana bir gunu devirebilmen icin verilen bir iksir gibidir.
Moral bozukluguyla mucadelede en etkili sey susmak ve o an icin olan biteni kabul etmektir. Direnci, savasmayi yani elektrigini kesin bu bozguncu sebebin. Sonrasinda suskunlugun icinden, ayni suya konmus bir dal yaprak gibi yeni kokler vermeye baslarsiniz, ama yavas ve sakince, beklemesini bilerek, kendinizi kollayarak,,.Hepimiz kalbimize ve beynimize sahip cikmak, kol kanat germek, itina ile bakmak zorundayiz.
Sikayetlerinizi Moral Bozukluguyla Mucadele Dernegi'ne samimiyet postasiyla gonderiniz. Cevap verecek zafer kazanmis bir morali yuksek bulunur.